1 Ağustos 2013 Perşembe

Mutluluk Projesi- Ev


    Mayıs ayından beri, ev değiştirdikten sonra kendimi tamda dekorasyona vermişken, yaklaşık bir ay önce d&r indirim reyonunda bu kitapla karşılaşmam denk geldi sanırım. Daha önce Rubin'in mutluluk projesi kitabı komşularımızda görmeme rağmen hiç ilgimi çekmemişti. Sanırım yaş ilerledikçe kendi doğrularımızı yaşayarak oluşturduktan sonra kişisel gelişim kitaplarına pekte gerek duymuyor insan.  Hayat zaten acıda olsa tatlıda olsa öğretiyor, olacak olduktan sonra iyide olsa kötüde olsa oluyor diyerek kaderci bir yaklaşıma bürünüyoruz. Tüm bu bakış açılarına rağmen sanırım uzun süredir devam eden ev dekorasyonu merakım sanırım indirime girdiğinide görünce seçimimde büyük rol oynadı. Yeni eve çıkmam sonrası eve gelen babane ziyareti sonrası bir bucuk ay ablam ve arkadaşlarımda kaldığım için kendimi duruma alıştırmam için arabeske kaçsada "yuva insanın kendisini mutlu hissettiği yerdir"ve evime olan özlemimi yansıtan kitabın temel amacı "evinizi sıcak bir yuvaya nasıl dönüştürürsünüz" söylemleride sanırım kitabı seçmemde ayrıca önemli faktörler oldu.
   Kitabı ilk elime aldığımda gercekten cok keyif alarak okudum. Fakat sonrasında öncelikle havuzda yere düşüp ıslanması talihsizliği sonrasında kurutmama rağmen çok rahat okuyamamam ve bir süre sonra anlatılan herseyin kendini tekrarlamasıda bir çok bölümü gereksiz görüp atlayarak okumama neden oldu. Yazarın sürekli eşi ve çocuklarından bahsetmeside sanırım kendimi kitapla pek özdeşleştirememe ve kitaptan uzaklaşmama neden oldu. Onun dışında okuduğum bölümlerden çok keyif aldım. Tatil dönüşü bir çok aldığım notu uygulama kararı aldım. Sanırım kitap ve aramdaki ilişkiden bu kadar bahsetmem yeterli, yazımın bundan sonrasında kitaptan sevdiğim bir kaç bölüme yer vermek istiyorum. 
---------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
   -Kendimizi çevremizdeki şeylere yansıtmalıyız. Benliğim, bedenimin içine hapsedilmiş değildir. Yaptığım ve çevremde olan her şeye uzanım halindedir. O şeyler olmadan ben de ben olamam.
- Carl Jung, C. G. Jung Speaking
(Sayfa 27)

- Isa Mesih şöyle demiş: 'Hazineniz, yüreğinizin de olduğu yerdedir.'
(Sayfa 39)

-"İnsanların edinimleriyle olan ilişkisine bir 'şeyi' özel kılanın ne olduğuna dair harika bir çalışma okumuştum," diye devam ettim. Varılan bulgu, verilen önemin genellikle nesnelerin kendisine değil, o nesnenin çağrıştırdığı anılara yönelik olduğuydu."
   "Yani bu durumda babamın hissettiği o bağlılık o şarap şişesine değil, bir bağa yaptığı ziyarete, yenen harika bir yemeğe ya da her neyse o şeye yönelik oluyor."
(Sayfa 52)

- Görüştüğümüz kişilerin bazısı, özel nesneler ilişkin sorduğumuz şeylerden rahatsız olmuş ve bize maddeci olmadıkları, nesnelerin kendileri için bir şey ifade etmediği yönünde cevaplar vermeye başlamıştı.(...) Onlara göre mesele nesneler değil, insanlardı. Nesnelerin sembolik dolayımlarına dönük ve doğrudan insan ilişkileri lehine olan bu tepki bize önce akla yatkın geldi ama sonra (...) maddesel akygılar karşısında dostluğu yüceltme eğiliminde olan bu insanların çoğunun en yalnız ve en izole yaşam sürenler olduğunun farkına vardık. (...) İnsanlarla bağları olanlar, bu bağları elle tutulabilir objelerde temsil etme eğilimdeydi.
   Bu bana çok doğru gelmişti. Bende önemli ilişkileri ve deneyimleri kalıcı anılara dönüştürmek için edinimleri ya da nesneleri kullanıyordum. Objeleri öylesine toparlayıp biriktirmek anlamsızdı ama öte yandan bir edinim, ancak ben onu sahip olduğum şeyler arasında farklı bir yere koyarsam önem kazanıyordu.
(Sayfa 53)

- Düzen, cennetin ilk yasasıdır.
Alexander Pope
(Sayfa 53)

-Yıllar önce, bir yetişkin olarak aldığım büyük ya da küçük derslerden oluşan, Ergenlik Sırları başlıklı bir liste tutmaya başlamıştım. Buna yeni eklemeler geldi:
*Bir şey, sırf başkaları için eğlenceli olması nedeniyle benim içinde eğlenceli değildir.
*Aleni olanı yakalamak inanılmaz derece yararlı ve şaşılacak derece zordur.
*Eski dostlara ve yeni dostlara ihtiyacınız vardır.
*A noktasından B noktasına ilerlemenin en kolay yolu, en zor yolu zorlamak değildir.
*Acıyı önlemek çamurda ilerlemeye çalışmaktan (kelimenin anlamı ve benzetme açısından da) kolaydır.
*Nereden başladığın, nereye varacağın konusunda önemli fark yaratır.
*Önemli bir doğrunun tersi de doğrudur.
*Bir değişime girmek, dinlenmek kadar iyidir.
*Bir şey söylemek, doğru şeyi söylemekten  daha önemlidir.
*En iyi okuma yeniden yapılan okumadır.
*Dışta düzene ermek içteki huzura katkıda bulunur.
(Sayfa 54)

- Sanat neredeyse orası yuvadır.
Emily Dickinson
(Sayfa 75)

- Seven kişi hesap tutmaz.
Azize Thérésa
(Sayfa 79)

-Romantik çiftlerin birbirinde en iyiyi bulmayı umma ve bu ideal yanları geliştirmekte birbirini besleme eğilimine 'Michellangelo Etkisi' denir, çünkü Michellangelo mermer kütlelerinden çok güzel figürler yaratmıştır.
                                                                                                                                                  (Sayfa 89)

- İçte iyiysen, dışa daha da iyi yansır.
Simon Patrick,İşler
(Sayfa 127)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder